Ülkemizde alacaklı borçlu kişi arasındaki ilişkileri resmi olarak belirleyen kurallar bütünü İcra Hukuku olarak bilinir. Borçlu olan kişi bu süreçte ödemesi gereken borcu zamanda ödeyemezse yapılması gereken yaptırımlar kanunla bellidir. Alacaklı bu durumda ne yapması gerektiğini bilebilir. Yani alacaklının hakları borcun ödenmemesi durumunda belirlenmiştir. İcra takibi bu süreçte devreye girer ve gerekli yaptırımlar yapılarak borçlu kişinin borcunu ödemesi sağlanır. İcra Hukuku kapsamında üç terim önemlidir;
Alacaklı: Bir borç durumundan ortaya çıkan ve borçlunun borcunu ödemesi gereken kişidir.
Borçlu: Bir alacaklıya ortaya çıkan borcu ödemekle yükümlü olan kişi
Borç: Bir alacaklının borçlu olan kişiden temin edeceği bedele borç denmektedir.
Bir borçlu ödemekle yükümlü olmadığı borcunu belirtilen zamanlarda ödemediyse duruma devlet el koyar. Bu süreçte alacaklı borcunu devlet yaptırımıyla mahkeme yoluyla alabilir. Tabii bu süreçte bazı kanunlar uygulanır ve borcun belirlenmesi gerekir.
Para ya da teminatlı alacaklar dışındaki icra takibi yapılmasını gerektiren işlemlere ilamlı icra adı verilmektedir. Bu icra işlemi için mahkemeye dava açmanız gerekmektedir. Bu sayede alacaklar temin edilebilir.
Para ve teminatı kapsayan borçlara da ilamsız icra denmektedir. Bu icra türünde alınacak tutarı tahsil etmek için mahkeme kararına gerek yoktur. Parasal bir durum söz konusu değilse bu icra türünde işlem yapılmamaktadır. İlamsız icrada genel haciz yoluyla; çek, senet ve bonoyla ve kiralanan taşınmazlarla tahsilat yapılabilir.
Geçici bir koruma önlemidir. Alacağını güvence altına almak isteyen taraf için düzenlenen ihtiyati haciz ile alacaklı alacağını garanti etmeyi hedefler.
Borçlarını ödeyemeyecek durumda olan borçlunun iflastan korunmak ve borçların ödenebilmesi için başvurabileceği bir düzenlemedir.
Cebri icra, İcra hukuku ve İflas hukuku olarak iki gruba ayrılır. İcra hukuku kapsamında bir borçlunun birden fazla alacaklısı olabilir. Bu süreçte birden fazla mal cebri icranın alanına girebilir. Bu terim mal ya da malların İcra Dairesi tarafından haciz yoluyla satılması işlemidir. Satış işlemi yapıldıktan sonra alacaklıya borç tutarı ödenir. İflas Hukuku kapsamında ise borçlunun tüm mallarına el konur ve sonrasında tüm mallar satılarak alacaklıya borç ödenir.
İcra Hukuku kapsamında açılan davaların türleri şöyledir;
Ödeme Emrine İtiraz: Bir ödeme emri çıkması durumunda İcra Daireleri ödeme tebliğ edildikten sonra yedi gün içinde itiraz almaktadır. Borçlu yurt içinde yer alan adresini belirterek itiraz edebilir.
İmzaya İtiraz: Alacaklı bir senet üzerinden icra takibi yaptıracaksa borçlu senet altındaki imzanın kendisinin olmaması durumunda itiraz edebilir. Bu itiraz sürecinde imzanın borçluya ait olup olmadığı tespit edilir.
Borca Yapılan İtiraz: Borçlu söz konusu borca de itiraz edebilir. İmza dışında bir itirazınız olması durumunda bora yapılan itiraz davalarının konusu olmaktadır.
İtiraz İptali Davası: Bir davada ödeme emrine itiraz yapıldığında alacaklı da borçlunun yaptığı itirazın iptal edilmesine yönelik dava açabilir. Borçlunun itirazı alacaklıya resmi olarak tebliğ edildiği zamandan itibaren 1 yıl içinde itiraz iptali davası için başvuru yapılmalıdır.